DenizDeSevenler

25 Aralık 2013 Çarşamba

Yeni Yıl İstekleri #2014

Bakar mısınız zaman ne kadar çabuk geçiyor. 2013 için benzer bir yazıyı daha dün yazmamış mıydım ben?

Bugün o yazıya dönüp bakınca çok ilginç bir şekilde çoğunun gerçekleşmiş olduğunu gördüm. Aslında yaşarken hayatta neler olup bittiğini fark edemiyorsun şöyle bir adım geriye çekilip bakmak gerekiyor.

O yazıda benim bunu yapmamı sağladı. Tamam kabul ediyorum çok ütopik istekler de vardı içlerinde ama hedefini yüksek tutacaksın ki gerçekleşenler de bir o kadar çok olsun değil mi? :)

Örneğin ilk resimdeki vücuda oldukça yaklaştım. Bu yazıyı yazarken 56-58 kg larda gezinirken şu anda 50 kg olmuş bulunuyorum ve yıllardır bir türlü dikiş tutturamadığım sporda neredeyse haftanın üç günü hiç aksatmadan gidebildiğim için çok büyük bir gelişme sağladım. Yılın bu son günlerinde beni gören herkesten ne kadar güzel zayıfladın tepkisi de sanırım bu dileğimin gerçekleştiğini gösteriyor. Yani "mission completed" ama 2014 de aynı çizgide gidebilmeyi diliyorum.

Saçlarım yine sarıya döndü ve uzun zamandır uzatmadığım kadar uzattım ve çok beğeniyorum. Mission Completed.

İş kadını ve anne olarak elimden geleni yaptım ne kadar başarılıydım bilmiyorum ama kötü günler geçirmemiş olmak mission completed dedirtiyor. Yalnız 2014 de iş ile ilgili büyük değişiklikler diliyorum. Bu sene farklı çalışmalar içine girmeyi planlıyorum uzun bir süredir kullanmayı bıraktığım beynimi zorlayacak şeyler yapmak istiyorum. Umarım yeterince azim ve sabır benimle olur.

Bu en güzeli; bol bol Mavi Jeans alışverişi yaptım hatta yılbaşı hediyelerimi de oradan aldım eh daha fazlası da hayalden öte dimi canım. :P

Bu sene yapamamış olduğum ve beni gerçekten artık boğulma noktasına getiren uzak diyarlara yolculuklar dileğim 2014 e taşındı. İlk dileğim ise işte de buraya gitmek. Çalışmalar son hız devam ediyor.


Gelelim 2014 dileklerime.

Bu sene için şunu alalım, bunu giyelim, buraya gidelim gibi şeyler yazmak gelmiyor içimden. Zaten bu aralar kendimi pek iyi de hissetmiyorum. 2013 son çeyreği benim için oldukça zor geçti. Yaşın 35 olmuş olması insana devamlı bir geriye bakıp sorgulama yapma isteği mi uyandırıyor nedir bende de o sorgulama potansiyeli oldukça fazla olduğundan son birkaç ayımı devamlı hayatımla ilgili sorgulamalarla geçirdim. Neyi doğru yaptım, neyi yanlış yaptım, ne yapsam daha iyi olurdu ne yapmasam. Aslında düşününce boş işler belki, yani pişman olmak hiçbir şeyi değiştirmiyor ama bir de zararın neresinden dönersen kardır durumu var ki ben bu sorgulamalarımın buna yaramasını umuyorum.

Sağlık, mutluluk ve şans tüm evren canlıları için toplu dileğim.

2014 de kendim için büyük DEĞİŞİMLER diliyorum.

Geçen bir yerde okumuştum "İnsanlar bana ne yaşattıysa tanrının hepsine aynılarını katmerli vermesini diliyorum" Sıcak dostluklarıyla yanımda olanlara bol bol dost versin, beni sabırla dinleyen insanlara sabırlı dinleyiciler versin, bana kendimi kötü yetersiz başarısız hissettirenlerin karşısına öyle hissettirecek insanlar çıkartsın, benim "keşke" dediklerime benim için "keşke" dedirtsin.

2014 den hayatımdaki monotonlukların yok olduğu her günün başka güzel bir HEYECANla dolu olduğu günler diliyorum.

Bol bol YENİ İNSANLAR tanıyabilmeyi diliyorum.

Son zamanlarda artık iyice süngerleştiğini düşündüğüm beynimi son kapasite kullanabileceğim FIRSATLAR çıkmasını diliyorum.

Hayatımda ilk defa, önce hırs, azim sonra da büyük BAŞARILAR diliyorum.

Ve son olarak ama sonuncu değil aslında en öncelikli olarak, her gün büyük bir AŞK la atan bir kalp diliyorum.

Enjoy!


23 Aralık 2013 Pazartesi

Urtekram-Aloe Vera Deodorant - Organik Bakım

Naturel Sepetim sitesinden aldığım bir diğer organik kozmetik ürünü de Urtekram-Aloe Vera Deodorant.
Deodorant demişler ama bu bir deo roll-on.


 
Zararlı içeriklerinden dolayı en kıllandığım ürünler deodorantlar ve deo roll-on'lar. Niye derseniz nedense koltuk altının çok hassas ve kanser vs. gibi oluşumlar için çok daha meyilli olabileceğini düşünüyorum.

Gözenekleri tıkayan, terlemeyi durduran envai çeşit kimyasal içeren ürünleri kullanmak hep beni rahatsız ediyor. Beni takip edenlerin de çok iyi bildiği ter kokusuna tahammülsüzlüğüm de işin içine girince ne kullanacağımı şaşırıyorum.

Bu roll-on'u da birkaç aydır kullanmaktayım ve oldukça memnunum. İçeriğindeki mineral tuzlar sayesinde bakteri oluşumunu önlüyor ve terlemeyi değil ama ter kokusu oluşumunu engelliyor. Bence de en sağlıklı yol bu.


 
Neredeyse hiç kokusu yok çok çok dikkat ederseniz hafif bir portakal aroması alıyorsunuz.
Koltuk altında yapış yapış bir his bırakmadığı gibi giysilerde de beyaz ya da sarı lekelenme olmuyor yani ben yaşamadım.
Benim pudralı ve gözenek tıkayan ürünlerde yaşadığım bir süre kullanımdan sonra koltuk altında kaşıntı yaratması sorununu da bu ürünle yaşamadım.

Ürünün detaylarını buradan inceleyip satın alabilirsiniz.

50 ml deo roll-on fiyatı 19 TL.


 
İçeriği:

% 100 doğal ve bu doğal içeriğin %10 u da organik tarım üretimli.

Su, bitkisel gliserin*, kristal, aloe vera*, polisakkarit, esansiyet portakal yağı*

* = Organik Tarım.

Enjoy!

21 Aralık 2013 Cumartesi

Blogger Zet Fashion, Emotion Parfüm Facebook sayfasında!

Emotion Parfüm, sosyal medya hesaplarında yılbaşı heyecanını blogger Zet Fashion’ı davet ederek zenginleştiriyor.



Modanın nabzını tutan ve trend yaratıcılarından biri olan Zet Fashion blogunun sahibi Zuhal Okçu, Aralık ayı boyunca Emotion Parfüm sosyal medya hesaplarında.

Zuhal Okçu, Emotion Parfüm takipçileriyle moda sırlarından makyaj tavsiyelerine, yeni yıl trendlerinden saç modellerine kadar birçok konuda tavsiyelerini #YeniYılHazırlığı hashtag’i üzerinden paylaşıyor.

Aralık ayında Emotion Parfüm sosyal medya hesapları yılbaşı hazırlıklarına sıcak ve samimi bir ortam sağlıyor. Emotion Parfüm ve Zet Fashion Aralık ayı içerikleri boyunca takipçilere sadece tavsiye vermekle kalmıyor, birbirinden güzel hediyeler de dağıtıyor. Etkileşimli yılbaşı hazırlık postları, moda takibi ve günlük tavsiyelerle Aralık ayında Emotion Parfüm sosyal medya hesapları dopdolu.

Siz de Emotion Parfüm’ü takip etmek isterseniz www.facebook.com/EmotionParfum ve www.twitter.com/emotionparfum adreslerine bekleriz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

17 Aralık 2013 Salı

L'Oréal Paris Skin Perfection Cilt Kusursuzlaştırıcı Seri

L'Oréal Paris'in Skin Perfection serisini kullanmaya başladığımdan beri farkı gördüğümden, bu üçlü benim favorim. Vaad ettikleri şeyler herkesin istediği gibi kusursuz bir cilt, küçülmüş gözenekler ve ciltte renk eşitliği. 20 ve 30'lu yaşlarda kullanımı önerilen Skin Perfection serisi cildin kalitesini arttırmak için geliştirilmiş.


1- L'Oréal Paris Skin Perfection Cilt Kusursuzlaştırıcı Serum:

Sabah ve akşam olmak üzere temizlenmiş cildime az bir miktar alıp parmak uçlarımla masaj yaparak ürünü yediriyorum. Sürer sürmez cilde harika bir yumuşaklık veriyor. Gözeneklerim fazla büyük değil fakat, elbette daha da kaybolmasını isterim ki gözle görülür biçimde bunu farkettim. Özellikle yanak bölgelerimde oluşan kızarıklıklar yavaş yavaş geçiyor.

2- L'Oréal Paris Skin Perfection Cilt Kusursuzlaştırıcı 6'sı 1 arada BB Krem:

Adından da anlaşıldığı gibi, 6 görevi tek başına üstlenen, kapatıcılığı fondötene yakın, nemlendirme özelliği bulunan bir BB krem. Ellerimle uyguladığımda kesinlikle daha iyi sonuç aldığımı söyleyebilirim. Yüzümdeki kızarıklıkları yok edip, cilt tonumu eşitliyor. GFK 25 ile güneşten koruyor. Cildime doğal bir ışıltı vererek, sağlıklı görünmesini sağlıyor.

3- L'Oréal Paris Skin Perfection Cilt Kusursuzlaştırıcı Günlük Nemlendirici:

Özellikle kokusuna bayıldığım ve çok severek kullandığım bir nemlendirici. Yine sabah akşam olmak üzere ilk önce temizlenmiş cildime cilt kusursuzlaştırıcı serumu uyguluyorum, emilmesini bekledikten sonra ise günlük nemlendiricimi kullanıyorum. Makyaj öncesinde oldukça iyi nemlendirme sağlayıp makyaja zemin hazırlıyor. Cildimde sivilce izleri vardı, yanak bölgemdeki kızarıklıklardan da bahsetmiştim ve kesinlikle işe yaradığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Tek eksi yanı SPF içermemesi. Ayrıca krem çok hızlı emiliyor, en sevdiğim yönlerinden biri ve cildimin kalitesinin gerçekten arttığını hissedebiliyorum.


Ambalajları o kadar sevimli ki, beğenmemek elde değil. Yapılarını bir de fotoğraflarla göstermek istedim.

L'Oréal Paris Skin Perfection Cilt Kusursuzlaştırıcı Günlük Nemlendirici, kokusu, hızlı emilimi ve yapısıyla beni zaten büyüledi. Parmağa alır almaz kayıp giden bir yapısı yok, biraz tok ve kullandıkça faydasını daha da göreceğime inanıyorum.

L'Oréal Paris Skin Perfection Cilt Kusursuzlaştırıcı Serum, ne çok sıvı ne de çok yoğun bir yapısı var, uyguladıktan sonra günlük nemlendiriciyi sürmeden önce beklemek önemli, cildin emmesine izin vermek gerektiği yazıyor ki, ben de o şekilde uyguluyorum. Pompalı olması, bir kerede size tüm yüze yetecek kadar ürün çıkartmaya yarıyor.

L'Oréal Paris Skin Perfection Cilt Kusursuzlaştırıcı 6'sı 1 arada BB Krem ise, fotoğrafta da gördüğünüz gibi kıvamı yoğun, daha önce bahsettiğim üzere fondöten kadar iyi bir kapatıcılığı var. Ve sağlıklı, hafif ışıltılı bir sonuç veriyor. Cilt rengini eşitlemesi ve kapatıcılığı benim için gayet yeterli geldi.



Bu arada, 3 blogger arkadaşımız Meriç Küçük, Gamze Biran ve Nil Ertürk, içinde bulundukları Kusursuz Cilt Hareketi'ne 3'er takipçisini de dahil edip 1 ay boyunca Skin Perfection ürünlerini kullanarak, deneyimlerini burada paylaşacaklar.

Siz de cildiniz hakkında bilgi almak istiyorsanız, buraya tıklayıp fotoğraf yükleyerek cilt analizi yaptırabilirsiniz.

İçerik: www.makyajodamm.com

Bir boomads advertorial içeriğidir.

9 Aralık 2013 Pazartesi

Kış geldi Avene ürünleri ile bol bol nem zamanı; Sérum apaisant hydratant ve Masque apaisant hydratant

Beni özlediniz değil mi canlarım ;)
Vallahi ben de beni özledim ne yalan söyleyeyim. Bu aralar pek iyi olduğum söylenemez. İkizler ruhumun en pis en karanlık en depresif tarafı iş başında her şey çok sıkıcı, her şey aynı, her şey tekdüze. Kalbimi ruhumu kıpırdatacak hiçbir şey yok hatta tam aksine elimi neye atsam kötü gidiyor kötülük kötülüğü aksilik aksiliği çeker hesabı.

İnsan değiştirmesi elinde olmayan durumlar yaşadığında ya da ne bileyim en azından o anda bunun için gücü olmadığını düşündüğünde hep kendine " bak işte bir sihirli değnek birazdan gelip başına değecek" diyen bir şeyler arar. Astroloji de bunlardan biri gibi geliyor bana. Bazen gerçekten doğru tespitler oluyor ve o da insana bir umut veriyor. Bu aralar bu sebeplerden sık sık JUNO ASTROLOJİ sayfasındayım. İlk önce İkizler burcunu muhteşem şekilde anlattığı linki buradan paylaşmak istiyorum. İşte tam buyum tam böyle hissediyorum. Muhteşem yazılar muhteşem paylaşımlar şu anda yaşadıklarımı tek tek anlatan tam doksandan vuran tespitler. Her şey çok güzel olacak senin için demesini beklediğim yazısı için her gün sitesindeyim :)herkese, morali bozuk canı sıkkın herkese tavsiye diyorum. Hele de yazıların sonundaki ruha gıda şarkılar süper.

Bu kadar depresifken de ne yazık ki yeni bir şeyler denemek falan aklımın en sonunda. Halbuki Eylül ayından beri tam 5 kilo zayıflayıp 51 kg oldum asla olamam dediğim 50 kg ya bir kaldı. Gidip kıyafet alışverişlerine kendimi atmam gerekirken pijama terlik takılmaktan başka bir şey istememek ne kötü. :( Haa bir de spor yapmak istiyorum deli gibi. Kendimi bir tek fiziksel olarak gebertene kadar yorduğumda ve şakır şakır terlediğimde iyi hissediyorum, sanki bütün karanlık düşünceler nefesimle ve terle atılıyormuş gibi. Sporun bir çeşit meditasyon olduğunu söyleyenler var ve bence kesinlikle doğru.

Ama sen istediğin kadar şalterleri kapatıp off konumda takılmaya çalış hayat devam ediyor. Ben de biraz biraz hayatın en arkada kalan vagonlarından birine atlayıp öyle arkadan arkadan ilerliyorum şimdilik. 

Havalar çok hızlı bir şekilde soğudu İzmir zaten hep böyledir t-shirt'ten, kaz tüyü monta terfi edersin bir haftada. Böyle olunca da ruhumdaki enerjiyle beraber cildimdeki nem de hoop çekilip gidiverdi. Nasıl bir kuruma anlatamam. Grip oluyorum burnumu siliyorum mendilin yanaklarımda temas ettiği yerler pul pul soyuluyor. Cildimdeki kurumadan ve gerginlikten her yerim kaşınıyor. Bu durumda bana en iyi gelen ikiliyi de bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.

Avéne Sérum apaisant hydratant ve Masque apaisant hydratant.




Bu ikiliyi geçen sene kimyasal peeling yaptırırken cilt bakım uzmanı tavsiye etmişti. Kimyasal peeling ilk defa yaptırılıyorsa ve cilt halihazırda nemsizse inanılmaz bir kuruma ve soyulma oluyor ilk başta, bu durumda da bu ikili çok işe yarıyor demişti. Bu kış henüz kimyasal peeling yaptırmaya gidemedim ama kuruma soğuklarla birlikte baş gösterince hemen bu ikiliye başvurdum.



Önce cildimi temizliyorum, fazla ölü deriyi atmak için hafif bir peeling yapıyorum. Ardından Masque apaisant hydratant uygulayıp 10-15 dk cildimde bekletiyorum pamukla fazlasını alıyorum çok yağlı hissederseniz suyla da durulayabilirsiniz. Üzerine Sérum apaisant hydratant uyguluyorum. 3-4 pompa yeterli boynumuzu da unutmuyoruz. Cilt serumu iyice emene kadar sürüyorum. Sonrasında günlük nemlendiricimi sürerek bitiriyorum. Gece yatmadan önce yapılması çok daha iyi bu rutinin.



Eğer ciltte çok kuruluk varsa örneğin T-bölgesi dışındaki yerlerde günde iki kere sadece buralara serum sürülebilir.

İki gün üst üste uygulayarak cildinizdeki rahatlamayı hemen göreceksiniz.

Ürünlerin özellikleri ile ilgili detaylı bilgilere maske için buradan, serum için buradan ulaşabilirsiniz.

İnternette farklı fiyatlara bulmak mümkün ama yaklaşık her biri 50 TL civarında.  

Enjoy!