DenizDeSevenler

26 Haziran 2013 Çarşamba

Nestlé NESFIT "Yeni Bir Sen" ile yaza hazırlanın Koton'dan yeni bir gardırop kazanma şansı yakalayın


Nestlé® NESFIT® yaza girerken kadınlar için mükemmel bir program başlattı. Nesfit®, “Yeni Bir Sen” programıyla yaza sağlıklı ve bakımlı girmek isteyenleri hem yaza hazırlıyor hem de Koton’dan gardıroplarını yenileme fırsatı sunuyor. 1 Mayıs - 19 Temmuz tarihleri arasında www.facebook.com/nestlenesfit.tr adresine girenler, “Yeni Bir Sen” programı kapsamında dengeli beslenme, saç ve cilt bakımı, moda ve stil gibi konularda pek çok ipucunu bir arada buluyorlar.




 


İlk şanslı Nesfit tüketicimiz, Nestle Nesfit Yeni Bir Sen Programı kapsamında yepyeni bir güne uyandı ve kendisine özel sağlıklı beslenme, spor ve güzellikle ilgili tüyolarını konunun uzmanlarından dinledi.

Türkiye’nin en çok tercih edilen kahvaltılık gevrekleri Nestlé® NESFIT® Tam Tahıllı Kahvaltılık Gevrekler, 1 Mayıs’ta başlayan “Yeni Bir Sen” programında bir dizi etkinlik başlattı. Kampanya sağlıklı beslenme için ipuçları sunmanın yanısıra her zaman her yerde kolaylıkla yapılabilecek egzersizleri de içeriyor. Bütün bu çabanın ödülü ise; Koton’dan yepyeni bir gardırop!


Kampanyaya katılan 10 kişi Koton’dan 1500 TL’lik hediye çeki ve Koton’un stil ve trend danışmanları ile beraber stilini belirleme fırsatı yakalıyor. 19 Temmuz 2013 tarihinde gerçekleştirilecek çekilişe başvurmak için NESFIT® Tam Tahıllı Kahvaltılık Gevrek paketlerinden çıkacak numaraları 5818’e SMS atmak veya www.facebook.com/nestlenesfit.tr adresine girmek yeterli. Ayrıca, Haziran ayı boyunca her hafta Facebook üzerinden gerçekleştirilecek çekilişlerde katılımcılar, NESFIT® ürünleri ve Koton’dan hediye kazanma şansı da yakalayabilecekler.

www.nesfit.com.tr www.facebook.com/nestlenesfit.tr

Bir bumads advertorial içeriğidir.

bloglovin' E Akalım Panpa!!

1 Temmuz itibari ile Google Reader hizmeti sona ereceği için beğendiğiniz blogları takip etme alternatifi olarak benim de üyesi olduğum Bloglovin' hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.
Google Reader, Bloglovin' gibi siteler beğendiğiniz blogları toplu halde takip etmenize yarayan, her seferinde tüm blogları tek tek gezmek yerine liste halinde yeni yayınlarını görebileceğiniz alanlar.




Öncelikle www.bloglovin.com adresine girerek üye olmanız gerekiyor.

Halihazırda Google Reader da takip ettiğiniz blogları tek tek uğraşmadan topluca Bloglovin'e geçirmek için;
1. http://www.bloglovin.com/import/reader adresine tıklayıp
2. aşağıdaki gibi açılan ekranda Import from Google Reader diyoruz. Otomatik olarak listenizdeki tüm bloglar bloglovin' e taşınmış oluyor. Vuhuuu büyük bir işten kurtuluyorsunuz.



Beni daha önce Google Reader da takip etmeyip ilk defa takibe alacaklar için de aşağıdaki butonu tıklamaları yeterlidir.

Follow on Bloglovin

Enjoy!

25 Haziran 2013 Salı

NIVEA Duşta Vücut Kremi - Yeni Keşif

Dışarıda hava olmuş 39°C artık bırakın makyaj falan yapmayı en basitinden vücut nemlendiricisi sürmek bile bir işkence her ekstra hareket ter foşurdaması olarak geri dönüyor mümkünse koltukta yat parmağını bile kıpırdatma.

Biraz tatil yapabilsem çok iyi olacak böyle havuz ya da deniz üzerine bir deniz yatağı atıp ayağımın birini suya sallayıp böyle miskin miskin suda süzülsem.

Havalar beni iyice yavaşlatmışken geçen girdiğim Watson's da tam işime gelecek bir yeni ürün keşfettim. Nivea nam-ı diğer GAVUR yine YAPMIŞ. Duşta sürülmelik krem çıkarmış adamlar. Hayır bunlar Alaman değil mi orada böyle sıcak falan da yok ne bu üşengeçlik kardeşim :) ama her şeyi kendin için düşünmeyeceksin işte dünyayı düşünmüş beni düşünmüş insanlar. Teşekkür ediyorum.



Bir kere dediğim gibi sıcaklarda her şeyi suyun altında halledip dışarıda minimum hareket  pek şahane. Biliyorsunuz şu yazımdaki aleti de tam bu amaçla almıştım :)
İkincisi o duşta sürülen yağlar daha sonra banyo temizleyici ve ovucularıyla temizlenmezse akıllara zarar bir kirlilikle sana geri dönüyorlar benim gibi titizlerin bünyeye zarar.
Üçüncüsü banyo yağları tek başlarına kullandığımda benim cildimi kurutuyor arkadaşlar bir tek bana has mı bu durum bilmiyorum ama mutlaka üstüne nemlendirici süt veya krem sürmem gerekiyor yani duble işkence.

Gelelim bu güzel ürüne. Bildiğimiz Nivea sütlerinden az biraz daha kıvamlı böyle saç kremi kıvamında diyebilirim. Muhteşem Nivea kokusuyla, tüm vücuda çok kolaylıkla sürülüyor. Öyle vıcık beyaz bir tabaka falan olmuyor anında şeffaflaşıp yok oluyor. önce güzel bir duş ardından bu ürünü sürüyorsunuz daha sonra da tekrar duşla fazlasını akıtıyorsunuz. Ben yine yaratıcı Türk ruhumu konuşturup saçlarıma da sürdüm. Durulanınca saçlar yumuş, vücut yumuş ve mis kokarak çıkıyorsunuz kesinlikle yağlı yapış yapış bir his kalmıyor. Ürünün normal ve kuru cilt olmak üzere iki çeşidi var kışın cildim çok kuru olsa da yazın kuruluk sorunum olmadığı için ben normal cilt tipine uygun ürünü tercih ettim.




Şu anda Watson's da 12.5 TL yazın herkesin almasını denemesini öneriyorum.

Enjoy!

24 Haziran 2013 Pazartesi

Tirebolu42 İçmediyseniz Henüz Çay İçmemişsiniz!

Eğer bir çay tiryakisiyseniz, gidip 5-10 çeşit çayı harmanlayarak ancak bir adam gibi çay elde edebildiğinizi düşünüyorsanız, çay yine kötü oldu galiba sudan, galiba demlikten diyerek denemediğiniz yol kalmadıysa ama hala lezzetli çay tadını bulamıyorsanız bilin ki siz daha Tirebolu42 çayını denememişsiniz.



Geçen şirketteki bir sohbet sırasında bu markayı duydum hemen internetin başına oturup araştırdım, kendime şaştım hatta utandım nasıl duymamıştım daha önce bu çayı,  kutsal bilgi kaynağı ekşi sözlükte üstüne methiyeler düzülmüş bir içen başka çay içemez olmuş. Başta hiç inanmadım ama merakımdan hemen bir sipariş verdim.

İnternet üzerinden öyle ahım şahım bir sistemi olmayan sitelerinden verdiğim siparişim öbür gün Giresun'lardan kapıma gelmişti.

Bu hafta sonu hemen kahvaltı çayımı bu çayla yaptım içine farklı hiçbir çay eklemedim, normalde kokulu çay severim o yüzden mutlaka bergamotlu çay eklerim bu sefer asıl performansı görmek istedim hatta birazda aman al işte bergamotsuz bu da bir şeye benzemiyormuş demek için yaptım.

Normalde 1 bardak çayla sofradan kalkan ben 4 bardak çayı nasıl içtim bilemiyorum of o ne keyif, ne lezzet, ne renk, ne kokudur. Gerçekten çay dedim işte budur.

1 kg'lık paketi 15 TL. İçine yaprak çaylardan, kokulu çaylardan da eklemeye gerek olmadığı için fiyat çok iyi. Sipariş formunu dolduruyorsunuz hemen bir ilgili sizi arıyor siparişi ve tutarı teyit ediyorsunuz sonra istediğiniz yöntemle, ben havale yöntemini kullandım, ödemenizi yapıyorsunuz ertesi gün siparişiniz kapınızda.

Ben ilave olarak tek kavrulmuş fındık ezmesi ve tek kavrulmuş fındık da aldım. Ezme pek beğenilmedi çok tatlıyla aram olmadığı için benim tarzım değil, fındık ise Ada'nın kahvaltı karışımına konacak.

Siteyi buradan ziyaret edip mutlaka bu çayı denemelisizin.

Çayın ismiyle ilgili bir rivayet de ekşi sözlükte şöyle;

kurtuluş savaşı yıllarında Giresunlularca kurulan iki gönüllü alay vardır. Bunlardan biri, Binbaşı Hüseyin Avni (Alparslan) komutasındaki 42. gönüllü alay 'dır.

42. gönüllü alayın komutanı olan Binbaşı Hüseyin Aavni bey, Tirebolu'lu olduğundan, çayın adı da buradan gelmektedir, derler.
Enjoy!

17 Haziran 2013 Pazartesi

Potette Plus - Portatif lazımlık ve tuvalet adaptörü

Uzun bir ara oldu yazı yazmayalı ürün tanıtmayalı ama geçekten ne alışveriş yapıyorum ne farklı şeylerle ilgilenebiliyorum, ilgilenebilenlere de inanamıyorum. Bütün gün iş yerinde acaba neler oluyor diye düşünüyorum olabildiğince Twitterdan takip etmeye çalışıyorum zira başka takip edilebilecek gerçeği gösteren bir haber kanalı yok. Akşam direkt Halk TV açıyorum Ulusal TV ve Cem TV çıkmadığı için tek şansımız var. Bütün akşam onun başındayım fırsat buldukça da direkt meydanlardayım.

En korkuncu TV kanallarının durumu gibi geliyor. En netini dün TV8 haberlerini izlediğim  5-10 dk da gördüm. Cumartesi gecesi yapılan Gezi Park müdahalesinin haberlerini veriyordu kanal. Polisler bir otele sığınan direnişçilere de müdahale etti dedi önce. Sonra otelin adını kabak gibi gösterdi normalde asla yapılmaz ama amaç hedef göstermek olunca çok başarılılar. Sonra otelin kapısındaki polis konuşmaları. "zaten alkol alıp gelmişsiniz..." karşıdaki adam "saçmalamayın ne alakası var " falan diyor olay alkol almış kendini bilmezlere müdahale eden şanlı Türk polisi manipülasyonu. Neyse ben kısaca herkesi Halk TV, Ulusal TV ve Cem TV seyretmeye davet ediyorum. Bu olaylarda hükümet tarafında bile olsanız lütfen en azından bir gün başka kanal izlemeden sadece bu kanalları izleyin görüşleriniz değişmiyorsa durmak yok yola devam.

Ülke böyle zorlu bir süreçten geçerken biz de evde ayrı zor bir süreçten geçmeye başladık. Ada tuvaletini söylüyor :) Ben zannederdim ki bebek cinsi tuvaletini söylemeye bir başlar hemen olay biter bezler atılır lazımlıklar ortaya çıkarılır işlem tamamdır. Hayat hiçbir zaman kolay değil. Bir seferinde tam zamanında söylüyor, üç seferinde yerlere işeme sırasında, bir seferinde tam zamanında beş seferinde aslında çişi falan yokken. Günde 80 kere o don sıyrılıyor o lazımlığa oturuluyor ancak 2-3 ünde bir faaliyet hayata geçiriliyor :) kaka olayı başlı başına bir çalışma konusu :) çünkü kakamızdan korkuyoruz :))))))))))

Evde böyle stabil olmayan bir gidişat söz konusu iken dışarı çıkmak başlı başına zor. Geçen gün evde bir iki üst üste başarılı operasyondan sonra dışarı gidelim dedik iki kere baştan aşağıya üst baş batırarak ve ben sinirden kudurmuş olarak eve döndük. Çocuk dışarıda tamamen konsantrasyonunu kaybediyor ona buna dalıp tuvaletini söylemeyi unutuyor sen istediğin kadar saniyede bir çişin var mııı çişin var mıı de hatta bu cümleden tiksinip kendin bile çiş yapmak isteme fark etmiyor :)

Tabii bunlar alışma dönemleri bir süre sonra her şey daha güzel olacak "Requem for a dream" moduyla dışarıda tatilde orada burada işimizi kolaylaştıran çok güzel bir alet keşfettim. Sizlere de buradan tanıtmak istedim. Henüz tam randımanlı olarak kullanamadık ama umutluyum :)

Portatif hela :) tamam tamam lazımlık :P "Potette Plus"
Gayet pratik, minik, hafif. İster kendi başına lazımlık olarak kullanılıyor isterseniz de normal tuvaletleri bebek mod on yapan bir adaptör oluyor.




Yaklaşık 30 cm çapında bir ürün iki yanında katlanabilir ayakları var. Dik pozisyonda oturak, tam açık pozisyonda tuvalet adaptörü oluyor. Ayaklarının altında kaymaz kısımlar var ve gayet güvenli.


Yanında poşetleri ile birlikte satılıyor hatta yedek poşetler de alınabiliyor. Bu poşetleri içine takıyorsunuz. Bu poşetlerin tam ortasına emici ped koymuşlar üstünde şemsiye tutan kurbağa resimleri var çok şeker :) fazla sıvı şakır şakır akmasın diye.

Kendi minik taşıma poşetiyle de gayet şık, bebek çantasına atılıp her yerde kullanılabilir.



Ben Mothercare'den 34 TL ye aldım.


Enjoy!


8 Haziran 2013 Cumartesi

Unique Protein Bar Çekilişi Sonuçlandı, Kazananlar...

Merhaba,

Çok önceden bu tarihi açıkladığım için ve kimseyi de bekletmek istemediğim için çekilişimi gerçekleştirdim.

Kazananları çook tebrik ediyorum. Umarım beğenirsiniz.

Bana adres bilgilerinizi göndermenizi bekliyorum. En kısa sürede size hediyenizi ulaştıracağım.



Enjoy!

4 Haziran 2013 Salı

BU BLOGDA DİRENİŞ VAR!

Merhaba sevgili takipçilerim,

Birçok blogda olduğu gibi bende de uzun zamandır hiçbir yazı göremiyorsunuz bu sizin gördüğünüz yüzüm son birkaç gündür bırakın yazı yazmayı konuşmak, birşeyler yapmak, işe gelmek hiçbir şey istemiyorum.

Televizyonun karşısında Halk TV izleyip elimde telefon Twitter denen belayı takip etmek istiyorum.

Birkaç değersiz çapulcunun gayet sakin sakin başlattığı, hatta o kadar sakindi ki ilk günler birkaç yerde okuyup "hımm yazık yine birileri minicik bir çabayla bir şeylere sahip çıkmaya çalışıyor"  demiştim, eylem bir anda paralarını ödeyip vatanını, insanını, gerçek tehditlere karşı korusun diye görevlendirilen polislerin alınan biber gazlarının üzerlerine çullanmasıyla dev bir tepkiye dönüştü.

Bu kelimenin tam manasıyla bardağı taşıran son damla oldu.

Neredeyse 100 yıllık demokrasi ve cumhuriyet alışkını bir millete son 10 yılda yapılan dayatmalar, ben dedim oldular, ben istedim olacaklar zaten had safhaya gelen mide bulantılarının vööee diye kusulmasıyla son buldu.

Bu olaylar ve bu olaylara karşı başta başbakan olmak üzere bütün hükümet erkanının tutumları da hepimize bir kısmımızın zaten çok önceden beri görebildiği bir çoğumuzun ise nasıl olduysa görmediği ya da görmek istemediği sağduyudan uzak, başka düşüncelere saygısız, kendilerine karşı her türlü düşünceye tahammülsüz ve uzlaşmadan uzak insanlar olduklarını gösterdi.

Hem Gezi parkına yapılacak yeni projede hata yaptık, hem polis güçlerinin, elinde en ufak bir silahı koruması bile olmayan oraya bebekleriyle bile gelmiş olan sade vatandaşın üstüne çullanmasına engel olmadık biz hatalıyız demek erdemini göstermek yerine öncelikle medyayı tehdit ederek halkın gerçek bilgiyi alma özgürlüğünü kısıtladılar, daha sonra çeşitli kanallarda çıkıp bu eylemde yer alan insanları çeşitli ithamlarla suçladılar, bilgi almak için kullanılan sosyal ağları karaladılar ve bence en kötüsü de "Evlerinde sokağa çıkmayı bekleyen %50 yi zor tutuyorum" gibi inanılmaz korkunç sonuçlar doğurabilecek bir iç savaşın sinyallerini veren akıl almaz açıklamalar yaptılar.   

Ben 35 yaşında bir insanım hayatımda öyle çalkantılı siyasi dönemler falan görmedim ama gördüğüm dönemlerden ve okuduklarımdan biliyorum ki böyle bir başbaşakan böyle bir yönetim bu ülke görmedi.
Günlerdir ülkenin birçok kentinde akıl almaz bir vahşet yaşanıyor, insanların gaz bombalarından çıkan kimyasalları solumaktan genetik kodları değişti, kafalarına yedikleri cop darbelerinden beyin travmaları geçirdi, hatta ÖLENLER VARRRR tanrım daha ne diyelim.

Hala o gözleri kapalı sevdikleri başbakanlarının bela diye nitelendirdiği Twitter'da  "Allah gaz bombalarına coplarına zeval vermesin!" diye mesajlar yazan insanlar görüyoruz. Bu aynen depremden sonraki türban eylemlerinde "7.4 yetmedi mi?" diye pankart açan hastalıklı zihniyetin devamı gibi. Ben bu insanlara sormak istiyorum bizim 3-5 ağaç için yaptığımız eylemleri beğenmiyorsunuz ve gazları copları hak ettiğimizi düşünüyorsunuz da kendinizin bir bez parçası için yaptığınız eylemlerde başınıza böyle olaylar gelseydi (ki neden gelmedi hala merak ediyorum size soruyorum ne farkı vardı acaba bu iki eylemin?) yine aynı şekilde düşünür müydünüz?

İnsan olmak demek farklılık demek, bu farkı başkalarını rahatsız etmediği başkalarının haklarına ve farklılıklarına müdahale etmediği sürece özgürce yaşayabilmek gerek.

Bir insana her ne sebeple olursa olusun şiddet uygulamak aklı mantığı olan herkes tarafından büyük bir tepkiyle kınanmalıdır asla alkışlanmamalıdır.

Yapılanın doğru olmadığı düşünülüyorsa da yasaların ve kanunların önünde hesabı sorulmalıdır asla gazla copla değil.


İmza: Bir Çapulcu