Merhaba sevgili takipçilerim,
Birçok blogda olduğu gibi bende de uzun zamandır hiçbir yazı göremiyorsunuz bu sizin gördüğünüz yüzüm son birkaç gündür bırakın yazı yazmayı konuşmak, birşeyler yapmak, işe gelmek hiçbir şey istemiyorum.
Televizyonun karşısında Halk TV izleyip elimde telefon Twitter denen belayı takip etmek istiyorum.
Birkaç değersiz çapulcunun gayet sakin sakin başlattığı, hatta o kadar sakindi ki ilk günler birkaç yerde okuyup "hımm yazık yine birileri minicik bir çabayla bir şeylere sahip çıkmaya çalışıyor" demiştim, eylem bir anda paralarını ödeyip vatanını, insanını, gerçek tehditlere karşı korusun diye görevlendirilen polislerin alınan biber gazlarının üzerlerine çullanmasıyla dev bir tepkiye dönüştü.
Bu kelimenin tam manasıyla bardağı taşıran son damla oldu.
Neredeyse 100 yıllık demokrasi ve cumhuriyet alışkını bir millete son 10 yılda yapılan dayatmalar, ben dedim oldular, ben istedim olacaklar zaten had safhaya gelen mide bulantılarının vööee diye kusulmasıyla son buldu.
Bu olaylar ve bu olaylara karşı başta başbakan olmak üzere bütün hükümet erkanının tutumları da hepimize bir kısmımızın zaten çok önceden beri görebildiği bir çoğumuzun ise nasıl olduysa görmediği ya da görmek istemediği sağduyudan uzak, başka düşüncelere saygısız, kendilerine karşı her türlü düşünceye tahammülsüz ve uzlaşmadan uzak insanlar olduklarını gösterdi.
Hem Gezi parkına yapılacak yeni projede hata yaptık, hem polis güçlerinin, elinde en ufak bir silahı koruması bile olmayan oraya bebekleriyle bile gelmiş olan sade vatandaşın üstüne çullanmasına engel olmadık biz hatalıyız demek erdemini göstermek yerine öncelikle medyayı tehdit ederek halkın gerçek bilgiyi alma özgürlüğünü kısıtladılar, daha sonra çeşitli kanallarda çıkıp bu eylemde yer alan insanları çeşitli ithamlarla suçladılar, bilgi almak için kullanılan sosyal ağları karaladılar ve bence en kötüsü de "Evlerinde sokağa çıkmayı bekleyen %50 yi zor tutuyorum" gibi inanılmaz korkunç sonuçlar doğurabilecek bir iç savaşın sinyallerini veren akıl almaz açıklamalar yaptılar.
Ben 35 yaşında bir insanım hayatımda öyle çalkantılı siyasi dönemler falan görmedim ama gördüğüm dönemlerden ve okuduklarımdan biliyorum ki böyle bir başbaşakan böyle bir yönetim bu ülke görmedi.
Günlerdir ülkenin birçok kentinde akıl almaz bir vahşet yaşanıyor, insanların gaz bombalarından çıkan kimyasalları solumaktan genetik kodları değişti, kafalarına yedikleri cop darbelerinden beyin travmaları geçirdi, hatta ÖLENLER VARRRR tanrım daha ne diyelim.
Hala o gözleri kapalı sevdikleri başbakanlarının bela diye nitelendirdiği Twitter'da "Allah gaz bombalarına coplarına zeval vermesin!" diye mesajlar yazan insanlar görüyoruz. Bu aynen depremden sonraki türban eylemlerinde "7.4 yetmedi mi?" diye pankart açan hastalıklı zihniyetin devamı gibi. Ben bu insanlara sormak istiyorum bizim 3-5 ağaç için yaptığımız eylemleri beğenmiyorsunuz ve gazları copları hak ettiğimizi düşünüyorsunuz da kendinizin bir bez parçası için yaptığınız eylemlerde başınıza böyle olaylar gelseydi (ki neden gelmedi hala merak ediyorum size soruyorum ne farkı vardı acaba bu iki eylemin?) yine aynı şekilde düşünür müydünüz?
İnsan olmak demek farklılık demek, bu farkı başkalarını rahatsız etmediği başkalarının haklarına ve farklılıklarına müdahale etmediği sürece özgürce yaşayabilmek gerek.
Bir insana her ne sebeple olursa olusun şiddet uygulamak aklı mantığı olan herkes tarafından büyük bir tepkiyle kınanmalıdır asla alkışlanmamalıdır.
Yapılanın doğru olmadığı düşünülüyorsa da yasaların ve kanunların önünde hesabı sorulmalıdır asla gazla copla değil.
İmza: Bir Çapulcu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder