DenizDeSevenler

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Tatil yine gel emi! (Bölüm 2 - Bodrum)

Kuşadası’ndan günü birlik bir Bodrum gezisi yaptık. Tabii bilsem 2.5-3 saatlik bir yol olduğunu asla kabul etmezdim de sevgili bey(n)im bana 1.5 saat çok kısa çok kısa diyip kandırdı. Nasıl da bir gün seçmişiz ki hava 40°C nefes alınmıyor. Sabah Ada’nın kahvaltısını yaptırıp tam uyku saatine yakın yola çıktık dolayısıyla gidiş problemsiz oldu tam iki saat yolda uyuyarak gitti yolculuğun en son ve en sıcak 30 dakikasında ise cin gibi uyanık ve araba koltuğundan kalkmak için devamlı vızıldanarak geçti. Tabii sıcakta sizi de kuyu gibi her yerinizi sarıp sarmalayan bir koltuğa 85 çeşit kemerle bağlasalar sadece vızıldanmakla kalmaz oradan kurtulur kurtulmaz bağlayanları doğramaya kalkarsınız da zavallı bebek kısmı sadece beyninizi doğramakla kalabiliyor. Eskiden kıytırık Murat 131’lerle Anadol’larla yolculuk yapılırdı biz Ankara’dan Kuşadası’na gelirdik sene teee 1980 kimse ne kemer takar ne bir şey araba koltuğu desen yok öyle bir şey görsek Mr.Spark’ın kumanda odasındaki koltuk zannederdik hiç de bi halt olmazdı püfür püfür camları açardık sonuna kadar ayakları sallardık dışarı. Ay vallahi çok sıkılıyorum bu kurallardan bak yazarken bastılar.
2.5 saatin sonunda Ada’nın komple sırtı benim de onunla boğuşmaktan komple totom sucuk olmuş bir şekilde Bodrum’a ulaştık. Bodrum’la ilgili ne anlatabilirim ki işte herkesin bildiği güzel yer zaten günübirlik bir gezide ancak çarşılarda dolanıp sonra da deniz kenaaarısında sakin sessiz keyfettik. Güzel içkiler ve akıllara zarar bir de waffle sefası yaptık.
Ama ne waffle nam nam nammm!
Hemen arkasından çarşıdaki bu fırın + pastacıyı görünce off neden iki tane midemiz yok dedik :)

Kendime yine bir Bodrum sandaleti alamadım benim garson boy ayak ölçüme göre yapmıyorlar 35 numaralar bile büyük geldi modellere ağzımın suyu aka aka dönmek zorunda kaldım. Bir iki sene önce gelip çok değişik tasarımlı kıyafetler aldığım bir dükkan maalesef kapanmış onda da hevesim kursağımda kaldı alışveriş kısmı hüsran anlayacağınız.
Barlar sokağında barlardan çok alışveriş mekanları peydahlanmış hiç hoşlaşmadım niye biz bir şeyleri koruyamıyoruz ki barlar sokağı barlar sokağı kalsın alışveriş için ayrı bir mekan oluştur dimi akşamları alışveriş için aheste gezenlerle eğlenmek isteyenlerin birbirine karıştığı bir curcuna hiç çekilir olmuyor.

 Sahildeki Özsüt'te oturduk manzara mükemmeldi.




Manzaraya karşı içtiğim bol buzlu Mohito çok başarılıydı mutlaka denemelisiniz. 



Eşim yeni bir tat keşfetmek istedi ve Margarita denedi güzeldi ama bence hala Mohito :)

Tatil yazımın 3. ve son bölümü olarak Şirince'den bahsedeceğim.

Enjoy!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder