DenizDeSevenler

3 Ağustos 2012 Cuma

Dove Cream Oil Luscious Velvet - Pembe köpüklü tatiller!

Oh oohhh yandaaan şıkıdım şıkıdımm şinanay şinanaay! Blog’a henüz müzik nasıl eklenir bilemediğimden (yazıları ekleyebiliyorum ona şükür) bununla idare edin anacım. Virgin Radio-Geveze’nin dediği gibi bugün CumAA, CCUUUmaa, CCUUUUMAAAA ve hepsinden önemlisi ben taammm 19, ondokuz, OOONNDDOOKUUUZZZ günlük tatile gidiyoruuummmmmmm!!!!!!! Ulu manitu aşkına bugün bu yazı bitmez kanaatimce.
Tatille ilgili planlarım şöyle;
1.      Teknolojinin T sine yaklaşılmayacak. Mümkünse saç kurutma makinası bile kullanılmayacak. Üç gün sonra yoksunluk krizine girersem kendime bir kere twitter, bir kere facebook bakmaya izin veriyorum.
2.      Blog yazısı yazılmayacak yüzümüz eskimesin beni özleyin biraz. Milyonlarca takipçim üzülecek tabii ama kaprisli bir yazarım ben.
3.      Gazete okunmayacak, haberler izlenmeyecek. Cahil, aptal ve mutlu gezilecek.
4.      Kozmetiklerden uzak durulacak. Zeytin yağlı sabunla saç yıkanacak onun köpüğü ile vücuddan şöyle bir geçilecek, zaten sabahtan akşama kadar denizdesin hücrelerine kadar tuzlu suyla dezenfekte oldun gerek yok başka şeye.
5.      Diyet yapılmayacak, mangalın, rakının, şarabın dibine vurulacak, hatta mümkünse Ada’yı unutmayacak kadar sarhoş gezilecek.
6.      Spor kesinlikle yapılmayacak. Ellerin buruşana kadar yüzeceksin daha ne sporu allasen.
7.      Topuklu ayakkabı, spor ayakkabı, çorap gibi ayaksal işkence aletlerinin 5 km yakınına bile gidilmeyecek. Parmak arası terlik en yakın dost ilan edilecek.
8.      Totonun 5 cm altını kapacatak hiçbir tekstil ürünü giyilmeyecek. Bikini, şort en olmadı mini penye elbise giyilecek.
9.      Teknolojiden uzak dedim ama bak unuttum işte fotoğraf makinasız tuvalete bile gidilmeyecek. Mokumdan boncuk çıkmayacağı ne malum.
10.  Öğlen uykusuna yatılacak. Eh güzel tatilin sonuna doğru istifa dilekçesi hazırlarım artık.
11.  Son olarak, bol bol gezilecek, görülecek ve DENENECEK.
Bu sene tatil mekanı olarak Kuşadası’nı seçtik. Ailemizin yazlığında olacağız. Oteldi, turdu tarzı bir plan yapmadık. Yıllardır Kuşadası’nda tatil yaparız ama hiç bu kadar uzun süreli kalmamıştık hep haftasonları git geller şeklinde geçerdi bu sefer uzun süre kalacağız ve keşfedilmemiş yerlerini keşfetmeye çalışacağız.
Bu blog benim etrafıma farklı bir gözle bakmamı da sağladı, eskiden ilgimi çekmeyen daha doğrusu benim için sıradanlaşmış  birçok şey şimdi başka insanlara anlatılacak bir konu haline gelince çok daha cazip ve eğlenceli olmaya başladı.  O yüzden bu tatilde Kuşadası da sanki ilk defa gideceğim bir yer gibi geliyor. Çarpık yapılaşma sonucu güzelliğine gölge düşmüş Kuşadası’ndaki bina yığınlarının arasından hala görülmeye değer birşeyler olduğunu acemi fotoğraflarımla sizlere yansıtabilecek miyim merak ediyorum.
Neyse hanımlar ve beyler aranızdan geçici bir süreliğine ayrılmadan önce yeniliklerin yakın takipçisi, markaların kendi sitelerinde bile henüz yayınlanmamış ürünlerini bulup çıkaran ben Deniz siz milyonları bulan takipçime :P bugün de yepisyeni bir ürün tanıtacağım. Ben de almıştım ama daha dün ilk defa kullandım ve şıraak diye düşüp arkama ba-yıl-dım J
Obsesif miyim ne devamlı temizlikten kokudan falan bahsediyorum. Banyo yapalım sayın okur özellikle yazın bol bol mümkünse. Hayır benim böyle gereksiz bir alışkanlığım yok banyoya karşıyım genelde yalanarak temizlenmeyi tercih ediyorum diyorsan da anlatacağım bu muhteşem sabunu aldıktan sonra fikirlerin değişecektir, yok hala değişmezse seni en yakın şehir çöp toplama merkezine buyur edelim kokunu ancak orası bastırır.
Dove, ne demek “Kumru” ah canıımm, İzmir’liyim ya (doğma değil olma) ondan herhalde bir sempatim var bu markaya benim. Böyle bir temiz, bir ferah, bir özgür hissettiriyor bu marka beni. Sabunlarının şekline, üzerindeki kumru çiziminin sadeliği ve zarifliğine, özellikle klasik sabununun sadece şık diye tarif edebileceğim kokusuna bayılıyorum. “Doveumuzun dörte üçü sudur” yok o öyle değildi galiba! Nemlendirme özelliği de gerçekten denildiği gibi, hoş benim naneli cildime kullanamıyorum ama vücudum için çok severek kulanabiliyorum. Özellikle kışın kuruyup çatlayan ellerime de çok iyi geliyor. Geçenlerde markette gezerken kırmızı kutusuyla diğer kardeşlerinin yanında bana göz kırpan Cream Oil-luscious velvet bebeği gördüm.


Benim sevdiğim tatlı vanilyalı kokular nedense hep kırmızı, pembe, mor ambalajlı olur o yüzden reyonlarda kırmızı birşey gördüm mü hemen koklarım. Buna da aynı sempati ile yaklaştım kutuyu açamadığım için, yani insan olduğumdan, öyle marketlerde ürünlerin caart diye ambalajını açıp bakıp bırakmak, üzerinde tester yazmayan deodorantları fooşş diye sıkıp yoluma devam etmek, kremlerin içine on parmağımı daldırmak, su, çikolata vs. yi hamuduyla götürüp ambalajını bir köşeye sıkıştırmak gibi öküzlükler yapmam (bu bloğu bu tarz bir öküz okur mu acaba okursa ne düşünür bak çok merak ettim şimdi) dolayısıyla kutu üzerinden ne kadar koklayabildiysem artık o bile çok beğenmeme yetti. Sonra eve geldim ama ancak dün kullanabildim.
Tanrım o nasıl güzel bir kokudur yani şuradan koku yükleme özelliği olsa da size gönderebilsem anlatmam mümkün değil o kadar koku jargonuna hakim değilim, yani çilek ve pamuk şekerinin hafif bebek pudrasıyla karıştırılmış hali mi desem ne desem sıcak kumlardan serin sulara atlamak mı desem çok güzel çoookkk. Sayın yetkililere rica ediyorum lütfen üretimine devam edilsin sakın kaldırılmasın. Rengi bebek pembesi benim beceriksiz çekimlerimde tam anlaşılmıyor olabilir. Diğer Dove’lar gibi gayet güzel köpürüyor, vücudu nemlendiriyor, kokusu yüzünden banyodan çıkmak gelmiyor insanın içinden.


İnternet sitesinde henüz bu sabundan bahsedilmiyor ancak diğer ürünlerini incelemek için buraya bakabilirsiniz. Dove ayrıca yeni bir erkek serisi çıkarmış Dovemen. En kısa zamanda eşim üzerinde deneyeceğim.
Tatile gidiyorum tatileee!!! J J J
Benim gibi şanslılara sağlıkla güzel bir tatil geçirmelerini diliyorum.

Gidemeyen şansızlara da şöyle bir önerim var.  J

Enjoy!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder