Bir insanın doğası gereği kendinden beklenen davranışları tutarlı bir şekilde sergilemesi ne kadar güzel bir şey çok özeniyorum. Ben kadınsal özelliklerin %50 sini sergileyip geri kalan %50’yi es geçtiğim için aşağıdaki örnekleri kaçınılmaz olarak yaşıyorum.
Topuklu ayakkabıyı her kadın gibi çok seviyorum ama üzerinde dengede durmak ve ağrıyan ayaklara uzun süreli tahammül konularının yakınından geçemediğim için aldığım bir ayakkabıyı bir gün giyip üç ay yanına yaklaşamıyorum.
Etek giymeyi çok seviyorum ama bacaklarımı kibar bir edayla birleştirip sağda ya da solda tutarak oturmaya ancak 8-9 saat dayanabildiğim için aldığım sürüyle etek ancak birkaç kere giyilebiliyor.
Değişik takılar takmayı çok seviyorum ama elimi yıkarken yüzüklere sabun kaçmasından, bilgisayar kullanırken bileziklerin şangırdamasından, kulağımda küpe varken telefonla konuşmaktan nefret ettiğim için evde kutu kutu duran takılar bir iki kere gün yüzü görebiliyor.
Makyaj yapmayı çok sevmeme rağmen makyaj tazelemeyi bir kere bile hatırlamadığım için maksimum öğlen saatlerinde, ruju çıkmış, pudrası uçmuş, allığı kaçmış kısacası neredeyse sıfır makyajlı bir yüzle günü tamamlıyorum. Kullandığım makyaj malzemelerini de üzerinde ömrü 6 ay diyorsa ben 26 ay dolapta tutup sonunda bozulduğunu anlamak için klinik testlere gerek kalmadan leş gibi koklamarından anlayıp neredeyse hiç kullanılmamış gibi görüntüleriyle çöpe atıyorum.
En sevdiğim makyaj malzemesi bu sebeplerden dolayı rimel. Çok sert bir dış etkiye maruz kalmadığı müddetçe (o da waterproof olmayanlar için), höykürerek ağlamak, sağanak yağmurda bir saat yürümek, altından geçtiğin balkondan kafana bir kova temizlik suyu boşalması gibi, sen ne zaman hadi canım tak sepeti koluna dersen o zaman terk ediyor bünyeyi. Şimdiye kadar hakkıyla kullanıp dibine kadar bitirerek yenisini aldığım tek makyaj malzemesi rimel o yüzden. Ama insanın makyajlıymış gibi görünmesi için bence en az iki elemana ihtiyacı var. Biri rimel diğeri de ruj. Sadece ruj ve rimel sürerek şahsen ben gayet makyajlı gibi olabiliyorum. Ama işte o ruju bütün gün dudakta tutmak ne mümkün. Çeşitli teknikler var bunun için; önce dudaklara pudra sürün sonra ruj çok uzun dayanıyor – denedim dayanma süresi kahvaltı çayının son yudumuna kadar, önce ilk katı sürüp fazlasını mendili hömürmek suretiyle alın ikinci katı sürün çok uzun dayanıyor – denedim dayanma süresi kahvaltı sonrası içilen kahvenin son yudumuna kadar, uzun süre çıkmayan long lasting denilen rujlar süper 8 saat dayanıyor – denedim dayanma süresi eğer arada dudaklardaki pul pul soyulan rujları dikkate almazsanız öğlen yemeğinin ilk lokmasına kadar. Kısacası ben bulamadım siz biliyorsanız sabah sürdüm akşam yatarken aynen duruyordu silerek zor çıkarttım diye bir ruj bana da söyleyin ama sürülmesi kolay arada da pul pul dökülmesin bir zahmet.
Ama işte arkadaşlar allah bir yerden alıyor bir yere veriyor. Bu kadar arızalı bir insanım ama bir o kadar da azimliyim umutluyum arayışlarım hiç bitmiyor.
Son favorim Watson’s dan 3 TL mi 5 TL mi öyle komik bir rakama aldığım Magic Lip Balm. 8.5 cm boyunda küçümencik incecik bir dudak parlatıcısı ama bildiğiniz parlatıcılardan değil.
Beyaz renksiz görünümlü bu parlatıcı dudaklara sürüldükten kısa bir süre sonra çok doğal bir pembelik vermeye başlıyor ama ne başlamak ondan sonra unut gitsin sabah kahvaltını yap çayını iç, kahveni iç öğlen yemek ye parlaklık gitse de pembelik çok belirgin bir şekilde dudakta kalmaya devam ediyor. Üstelik bardaklara falan bulaşan bir şey de yok o görüntüden de nefret ediyorum ben. Eğer üst üste sürerseniz renk çingene pembesine kadar gidiyor ve o zaman günlerce kalıyor tahminimce çünkü sabunla bile yıkasanız geçmiyor, bir makyaj temizleyicisi gerekiyor.
2 gr'lık ürün aynı zamanda UVA/UVB koruması da sağlıyor ki bence çok önemli bir özellik yaş dayanmış 35’e.
Bu son fotoğraflarda elimde performansını göstermeye çalıştım.
İlk anda neredeyse renksiz bir parlatıcı gibi görünen ürün bir iki dakika içerisinde pembeliğini veriyor.
Bu resim tek kat olarak sürülmüş ve 5 dakika geçtikten sonraki rengi.
Üçüncü resimde ise elimin üstünü iyice ovalayarak silmeme rağmen rengin neredeyse hiç değişmeden kaldığı görülüyor.
Enjoy!
Bu per birsey bende de var. İcine ne koydularsa artik yemek ye yuzunu yika cikmiyor:)uzun sure de nemlendiriyor. cok guzel anlatmissin Gule gule kullan:)
YanıtlaSilAyrica kadinsal ozellikleri kullanmadaki yuzden benimkiyle ayni yalniz degilsin yani:)
boyaynasiyansimacisi.blogspot.com
:) Evet haklısın nemlendirmesi de gerçekten çok güzel eklediğin için Teşekkürler...
YanıtlaSilHiç sevmedim . Kokusu muz gibi ama değişik az sürünce cok nemlendirmiyor fazla sürüncede Ruj gibi pembe oluyor. 13 yaşındayım ve hafif olur diye aldım. Fakat dudağımdan zor kurtardım. Tedavi edici bir yanı zaten yok. Tek cazip tarafı fiyatıdır herhalde.Bir arkadasımda almıs elinde kırıldı.Pek tavsiye etmem . İnsanlar biraz abartmış ruj niyetine sürüyor. Ama ; bir lipbalmda önemli olan renk değil nemlendirmesi ve tedavi ediciliğidir bence. Hiçbir şekilde tavsiye etmem .
YanıtlaSilNe kadar
YanıtlaSilMerhaba son zamanlarda kaç liraya satılıyor bilemiyorum malum enflasyon her yerde mutlaka artmıştır ama çok pahalı olamamsı gerekiyor olsa olsa 10 TL dir :)
SilNe kadar
YanıtlaSil