Bu aralar kozmetik, yeme içme yazısı yazamıyorum kimse kusura bakmasın harıl harıl yaza hazırlanmakla meşgulüm kısaca spora takmış vaziyetteyim.
İşin kötüsü sadece ben takmış değilim bizim spor salonunun nüfus artışı amip çoğalma hızını beşe katlamış vaziyette anlaşılan herkeste spor aşkı aynı anda depreşti. Salon tam bir bilgisayar oyunu kıvamında. Ben şahsen tek hareketle kaç kişiyi yere deviririm falan gibi hesaplar yaparken buluyorum kendimi. Şöyle geriye doğru bacak açma hareketiyle 5 kişiyi yere sersem, boynumda sopa çevirmeyle 15 kişinin gözünü aynı anda çıkarsam falan gibi fantazilerdeyim :)))))))
Şöyle bakıyorum salona gelenlerin %60 ı falan tamamen geyik amaçlı orada, aslında girişte bir mülakat olsa ve gerçekten spor yapmak için gelenleri yoğun saatlerde kabul edip birbirine yemek tarifi vermek, oğlunun kızının derslerinden yakınmak ya da en kötüsü geri zekalı hareketlerle kız tavlayabileceğini sanmak amaçlı gelenleri özel "mallar" saatinde alsalar ne şahane olurdu.
Butik spor salonculuğu diye bir kavram gelsin istiyorum. Salonda 3 hoca varsa örneğin her birine bir öğrenci düşecek şekilde sınırlı sayıda üye alınsa. Eda Taşpınar'lar Hadise'ler boşuna taş olup hadise yaratmıyor yani ben de bir saat tepemde her anımı kontrol eden bir hocayla çalışsam onlardan daha iyi olurum hiç şüphe yok tabii bir de 7 gün günde 4 saat falan çalışmam gerekiyor o küçük detayı atlıyorum şimdilik :)
Spor salonunda tek başına spor yapınca yani bir hoca olmadan özellikle ağırlık antrenmanlarında çok zorlanıyorum. Birincisi kendi irademle olduğu için yorulunca kendimi zorlayacak bir itici güç istiyorum, ikincisi de hareketi doğru yapıyor muyum emin olamıyorum. İlk başlarken doğru başlasam bile yoruldukça hareketi bozuyor muyum anlayamıyorum. Bazı hareketlerde ufak bir duruş hatası bile hareketin etkinliğini inanılmaz düşürüyor ne yazık ki. 10 larca kişinin kıç kıça spor yaptığı bir salonda da ne yazık ki her şeyi soracak kadar hoca bulmak mümkün değil tabii parayı bastırıp özel antrenör tutmuyorsanız (ah ahh çıkmadı ki şu sayısal!).
Ben de kendi kendime en doğru en etkili nasıl spor yapabilirimin peşine düştüm. Süre kısıtı olan bir insanım haftada 3 gün 1'er saat salona vakit ayırabiliyorum o 1 saat benim için çok değerli ve her saniyesini en iyi şekilde kullanmam gerekiyor. Çıkıp koşu bandında aheste aheste saatlerce yürüyeyim sonra yavaş yavaş iki karın üç bacak yapayım bana göre değil. Geçen yazımda bahsettiğim UVFITNESS sitesi ile tanıştığım hoca bana çok faydalı bilgiler verdi ben ondan aldıklarımı kendi araştırmalarımla iyice şekillendirdim ve bir haftadır uyguluyorum kesinlikle antrenmanlarımın çok daha etkin olmaya başladığını gördüm. Kendisine tekrar çok teşekkür ediyorum. Siz de aklınıza takılan her şeyi sorabilirsiniz çok faydalı yönlendirmeler alacağınızdan eminim.
Salona gidince ilk yaptığım herhangi bir kardiyo aletine çıkıp 5 dakika ısınmak, koşu bandı, bisiklet, eliptik fark etmiyor çok hızlı değil ama hızlı bir tempoda örneğin koşu bandında 5-6 hızlar gibi yürüyerek nabzımı yükseltiyorum. Sonra hemen Circuit Training denen aralarda boşluk bırakmadan hızlı tempolu olarak kas çalışmaları yapıyorum. Ben daha çok karın bölgemde sorunlar yaşadığım için karın ağırlıklı ama yine tüm vücudu çalıştıran hareketlerden oluşan bir program yaptım kendime.
Programı yaparken de önemli olan hangi hareketin nereleri çalıştırdığını ve bu çalışmayı en doğru şekilde nasıl yapacağımı bilmekti. Bunun için de yine yardımıma internet yetişti. P4P denen bir site buldum. Passion4Profession vallahi böyle site yapanlara allah dert vermesin diyorum büyük hizmet.
Ben çok anlatmayayım siz buradan girip inceleyin. Vücudumuzda nerede ne kas var, adı nedir, hangi hareketlerle çalıştırılır, hareket zor mudur kolay mıdır, hareket en doğru ne şekilde yapılır hepsi anlatılıyor hem de videolarla. Kesinlikle muhteşem ötesi tek kusuru İngilizce olması ama gözün gördüğüne dil gerekmiyor :)
Buradan seçtiğim kol, karın ve bacak kaslarını çalıştıran antrenmandan sonra tekrar bir kardiyo aletine geçiyorum. Bu sefer yine 5 dakika ısınmanın ardından enerjime göre 3-4 ya da 5 setlik bir interval çalışması yapıyorum. Interval aynen UVFITNESS şuradaki yazısındaki gibi. 5 dk ısınma + 1 dk çok hızlı-2 dk normal hızlı + 1 dk çok hızlı-2 dk normal + 1 dk çok hızlı-2 dk normal + 5 dk soğuma. Bu 3 setlik bir interval ben bunu 4-5 sete çıkarıyorum. İlk başlayanlar için belki 30 sn çok hızlı -2 dk normal olabilir çok zorlamadan yavaş yavaş artırmak daha iyi (ayrıca şunu belirteyim her türlü spora başlamadan önce mutlaka doktor kontrolünden geçmek ve kendi sağlık durumunuza uygun antrenmanı seçmek en önemlisi benim burada yazdıklarım sadece bir örnektir) bu 20 dakikacık süren intervalle yaklaşık 200-300 kcal yakıyorum (aletler öyle gösteriyor :)) ki interval çalışmaları ile ilgili birkaç yazı okursanız düz yürüyüş ya da rutin hızda bir koşuya göre etkinliğinin çok daha yüksek olduğu söyleniyor.
İşte benim son bir haftadır uyguladığım programım bu ve gerçekten bir haftada bile çok farklı hissetmeye başladım. Bakalım bir ayın sonundaki yağ-kas ölçümlerim ne diyecek?
Peki ya siz yaza girerken neler yapıyorsunuz, havlu kurutucusu olarak kullandığınız spor aletlerinin başka işlere de yaradığını keşfetmeye başlasanız mı acaba?! :)
Enjoy!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder